güçsüzlük

güçsüzlük
إجهاد
إرهاق
إعياء
أود
انحطاط
تخاذل
تعب
حسر
خور
ركاكة
زمانة
ضعف
ضمور
ضنى
عجز
عجف
عناء
عي
عياء
قصور
كدح
كلالة
كلل
لغوب
معسرة
منصبة
نحافة
نحول
نصب
نهكة
هزال
هلس
هيف
وصب
وعثاء
وهن

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • gücsüzlük — is. Gücsüz adam və ya şeyin keyfiyyəti: qüvvətsizlik, zəiflik. <Pərşan Sənubərə:> And içmək də ağlamaq kimi gücsüzlük, iradəsizlik əlaməti deyilmi? B. Bayramov …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • güçsüzlük — is., ğü Güçsüz olma durumu, güçsüze yakışacak davranış, kuvvetsizlik, aciz, iktidarsızlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • REHKET — Güçsüzlük, kuvvetsizlik, zayıflık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • aciz — is., czi, Ar. ˁacz 1) Gücü bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük Adamın aczine şaşmaktan kendimi alamıyorum. R. H. Karay 2) Beceriksizlik Aczini bilmek de bir meziyettir. Ö. Seyfettin 3) huk. Kişinin ve kuruluşun borcunu vaktinde ödeyememesi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • âcizlik — is., ği Beceriksizlik, güçsüzlük Âcizliğinden başı beladan kurtulmuyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • debillik — is., ği Genellikle vücut yapısı ile ilgili aşırı ve sürekli güçsüzlük …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dermansızlık — is., ğı Güçsüzlük, bitkinlik, zafiyet Dizlerindeki dermansızlık arttıkça artıyordu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düşkünlük — is., ğü 1) Düşkün olma durumu, iptila Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok. N. Cumalı 2) Çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük 3) Rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi Şerefiyle, askerce ölüvermiş olsaydı bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fukaralık — is., ğı 1) Yoksulluk, fakirlik Keşke yengem, bizi, fukaralığımızı bu kadar duymadan sevse! Y. Z. Ortaç 2) Güçsüzlük Ne fukaralıktan ne yaşlılığından şikâyet ediyorum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hoşaflık — sf., ğı 1) Hoşaf yapmaya ayrılmış veya elverişli Hoşaflık erik. 2) is., mec. Güçsüzlük, dermansızlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtiyarlık — is., ğı 1) İhtiyar olma durumu, yaşlılık, gençlik karşıtı İhtiyarlık vaktinde gönül hoş olsun. Biraz borçlanırım ama zarar yok. A. Ş. Hisar 2) Her bakımdan güçsüzlük, yetersizlik, zayıflık İhtiyarlıktan yani zaaftan nefret ederdi. Ö. Seyfettin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”